Özlemek güzeldir...
Bazen durup dururken burnuna firindan yeni cikmis taze ekmek kokusu gelir, gülümsersin. Cünkü sen o kokuyla büyümüşsündür. Citir citir simitle, üçgen peynir yiyip, çay bardağinda çay icmeyi ozlersin...her ne kadar çayi sevmesende... Cocuklugunu özlersin mesela, kardeşinle yaptiğin kavgalari ve olur olmaz seylere aglamayi. Sonra hatirlarsin hala mahallende top oynayan çocuklarin olduğunu. Annenin onlara gürültü yapiyorlar diye çikip bağirdiği gelir aklina, gülümsersin. Cünkü burda sokakta oynayan çocuk sesi duymazsin.
Uyumayi özlersin. Hatirlarsin okuldan eve geldiğinde pek çok kez uyuyakaldiğini. Ev soğuk olur, seninde karnin zil çaliyor. Sonra bir açarsin gözlerini, uzerin örtülmüş, ev isinmiş, mutfaktan güzel kokular geliyor. Evet! annen eve gelmiş, evde bir mutluluk... Anneni özlersin, yemeklerini de, ama en çok ta annenin eve getirdiği mutluluğu özlersin...
Her şeye alişirsin zamanla, başka bir dile, başka bir eve, başka bir kültüre,başka arkadaşlara, başka insanlara...Ama içindeki ozlem hic geçmez, bir nebze olsun azalmaz. Evini, dogduğun büyüdüğün şehrini, arkadaşlarini, sokak hayvanlarini, merakli diye sinir olduğun komşularini bile özlersin ama en çok ta aileni...
Her ne kadar yeni bir aile kurmuş olsan da, artik başka bir soyadi taşiyor olsan da, gerçek aileni özlersin. Bir sözunle senin için dunyayi yakacak olan kişileri. Yüzleri gözünün önüne gelir, gülümsersin. Her ne kadar içinden hiçkira hiçkira ağlamak geçse de, güçlü olmak zorunda olduğun için direnirsin, tutarsin gözyaşlarini...
Ama özlemek güzeldir. Kimi, neyi, nekadar sevdiğini gosterir sana...Onlar da özlendiklerini bilirler. Cünkü sende o kadar özleniyorsundur...
Özlemek güzeldir...Her şey, herkes sanki üzerine üzerine gelir. Sanki bir senmişsin ters yolda giden, sanki hiçbir şey bilmiyormuşsun da herkes herşeyi biliyormuş... Cok yalniz hissedersin. Kaçmak, dönmek o güvenli sulara geri yüzmek istersin...
Ama sonra farkedersin neden burada olduğunu, neden bu özleme, zorluğa katlandiğini...
O' nun bir bakişi, bir gülüşü, bir dokunuşu, sana her şeyin üstesinden gelebilecek gücü verir. sonra gülümsersin ve kendine şöyle fisildarsin :
''Her şey daha iyi olacak''
Bir kız kardeş çok önemlidir insanın hayatında. Her şeyden önce ilk arkadaşındır o senin..Hele bir de ablansa o ; hem annendir hem sırdaşın hem koruyucun hem arkadaşın.İlk makyjını o yapar,ilk kez saçını yapman gerektiğini o öğretir.
ReplyDeleteHer sıkıştığında ilk o koşar yardımına , annenden gizlediğin şeylerin suç ortağıdır bazen de faili.
Bilirsin her koşulda sevecektir o seni
Her yaptığını en çok o beğenir, her şeyini en çok o sever ve sen en çok onu özlersin o gittiğinde.
Birde senden çok uzakalra gittiyse yeni bir hayat kurup mutlu olması gerekiyorsa gık ını bile çıkartmazsın ne kadar özlesende o üzülmesin özlemesin diye.
Çünkü artık abla olma vakti sana gelmiştir,onun aklı buralarda kalmasın diye anlatmazsın herşeyi özendirmezsin hiç birşeye ve üzülürsün onu kırdığın hersefere.
Ençok buna lanet edersin belki de "keşke tutsaymışım dilimi"dersin
Özlemek güzel midir bilemem ,bence değildir tam aksine.Özlemek acı verir insana,boşluğunu hissetmek birinin hayatında kolay değildir.Mesela eve gittiğinde valizlerini taşıyamayacağın da arayacağın bir ablan yoktur artık o küçük evde.Ya da gece uyuyamadığında hadi sende uyuma diye uyandıracağın ablan yatmıyordur arka odada.
Aslına artık pek girilmez arka odaya..
Kapısı hep kapalıdır. Birşey alınması,koyulması gerekiyorsa hemen bırakılır çıkılır..
Ablanın masasının üstündeki dağınıklık bile kaldırılmamıştır;garip :bayram temizliğiyle şunla bunla ev pırıl pırıldır ama o masanın üstündeki tek bir parça bile kaldırılmamıştır.
Ablan gider sen kalırsın.Sadece sen sanki herşey herkes gitmiş gibi kalırsın oracıkta tek başına.Kockoca ülkede yaşayan hiç kimsenin önemi yoktur artık,sanki ülke bomboştur.
Özlersin deli gibi özlersin ama asla ağlayamazsın çünkü tam ağlamaya başladığında herdefasında bilirsin onun da birşekilde hissedeceğini toparlarsın kendini,tutarsın ve ağlamazsın.
Hiç aklında olmayan planları düşünmeye başlarsın,hiç aklında yoktur başka bir ülkeye yerleşmek hatta o ülkeyi daha önce google la bile aramamışsındır.Ama ablan oraya gidince anlarsın ki yapamayacaksın onsuz.Arada kalırsın peşinden gitmek istersin gittiği yerin bir anlamı yoktur.Ablan ordadır ve sen orda olmalısındır.Bu ülke ne senin kariyerine bir katkı sağlayacak olsun ne sev ne sevme ne içinde ilgini çeken zerre şey olmasın umurunda değildir.aklındaki tek şey "bir şekilde ablamın yanına gitmeliyimdir"
Eşşek kadar olmuşsundur,insanları çalıştırıyor iş veriyor yada kendin çalışıyorsundur.Ama farketmez o senin ablandır ve yine onun herşeyi seninkinden güzeldir senin için.ve yine sen onun yanında çocuksundur herzaman.
Yerine koyabileceğin hiç bir şey yoktur bi ablanın.Birsürü arkadaşın meşguliyetin olsada bir yarın yoktur artık..Bir kızçocuğunun en önemli parçası ablasıdır,ve seninki artık yanında yoktur senden çook uzaktadır…Ve sen bu gerçekle yaşarsın her an…
Ve senin her abla kardeş anında gözün dolar..Kıskanmazsın imrenirsin.ikisinin arasındaki farkı çok ama çok iyi bilirsin.
Ablanla yaptığın çılgınlıkları,tek bir kelimeyi söyleyerek sabaha kadar gülmelerinizi,her tatilde spora başlayıp bırakmalarınızı,sadece bakışarak konuşmalarınızı,dedikodularınızı ,şakalarınız hepsini çook özlersin..Onu hatırlatan şarkılar dinleyemezsin.
O gitmiştir sense kalmış.Ama demişt sana geri geleceğim diye sen hep o günü beklersin..Çünkü ablan sana asla yalan söylemez birlisin….