Sunday, 22 June 2014

Hollanda'da Ne Yenir ?






                                                       (=^.^=)

      Veeee iste o gun geldi catti ve siz Hollanda tatilinize cikiyorsunuz... Amsterdam havaalanina adiminiz attiniz ve o buram buram kahve kokusunu icinize cektiniz...''oooh be tatildeyim !!''

Peki Hollanda tatiliniz boyunca ne yiyeceksiniz hic dusundunuz mu ? Merak etmeyin ailenizin bilincli Hollandali bloggeri olarak yardiminiza kosuyorum.

Oncelikle ne tarz bir yasama sahipsiniz bilmiyorum. Benim gibi genelde dogal beslenmekten yanamisiniz yoksa ''ooo ben herseyi yerim bebegim, yeterki acikayim'' diyenlerden misiniz? Ya da vejetaryenmi besleniyorsunuz yoksa et delisi misiniz? O zaman isi dallandirip budaklandirmayayim ve en kisa sekilde soyle soyleyeyim:  
Hangi grupta olursaniz olun burada yemek bulmakta sikinti yasayacaksiniz :))
(Cok yardimci oldum demi ? hehehe yasasin kotuluk muhahaha)


Daha onceki yazilarimda da bahsettigim gibi Hollanda yemek kulturu genellikle patates ve kizartma uzerine kuruludur. Ozellikle biz Turk bayanlarinin popo sikintisi oldugu bilinen bir gercek oldugundan, Hollanda mutfagi hicte bize gore degildir :)  Bir haftalik Hollanda tatili donusunde bir suru hediyelik esya, magnetler, balmumu laleler, peynirlerle birlikte birde 5 kilo fazlalikla donmek aslinda kacinilmazdir .. Tamam tamam caninizi fazla sikmayacagim da size alternatifleri sunayim :)




                                                             ***

1-) Peynir :



Biliyorsunuz Hollanda peyniri dunyaca unludur . Aciktiginizda herhangi bir markete girip kup kup dilimlenmis Jong Belegenlerden alabilirsiniz. Hem guzel aclik bastirici hemde lezzetli bir aperatif. Boylece oturmadan ayakta hem ezip hemde karninizi doyurabilirsiniz.

                                                            ***
2-) Broodje Gezond:

 Yani ''saglikli ekmek'' Hollandada bir cok yer saglikli ekmek adi altinda sandvicler yapiyor. Bu sandvicler gercekten hem lezzetliler, hem de icerisinde kizartma yok. En guzel tarafi da saglikli ekmek satan mekanlari cok kolay bir sekilde, bir cok yerde bulabilmenizdir. Ayrica kendi ekmeginizi nasil istiyorsaniz oyle yaptirabilirsiniz...Kepekli ekmekmi, yulafli ekmekmi  istersiniz? Yada icerisine tuna mi koymak yoksa mozarella ve kurutulmus domatesmi ?Hepsine siz karar verebilirsiniz.




 Eger '' Backwerk'' yada '' Subway'' yada ''Bagels and Beans'' ( uzun uzun burasi hakkinda yazi yazacagim, burasi Hollanda'daki en favori yerim) tabelalarini gorurseniz hic cekinmeyin girin , saglikli ve lezzetli sandvic yiyeceksiniz..





                                              
                                                            ***

3- Boerenkool:



     Ozellikle kis aylarinda marketlerde veya restaurantlarda cok sikca karsiniza cikacak Hollanda ana kis yemegidir. Turkceye kara lahana olarak cevrilen Boerenkool, aslinda tam olarak bizim bildigimiz kara lahana degildir. Hollanda'da ve kuzey Avrupa'da yetisen boerenkool, yenecek seviyeye gelebilmek icin cok soguk iklime, hatta uzerinin en az bir kez donla kaplanmasina ihtiyac duyar. Bu sebzeyi haslayip, ezilmis patatesle birlikte yiyen Hollanda'lilarimiz, boerenkoolun baska yenme seklini bilmezler. Bu yuzden her yerde sadece ezilmis patatesle karistirilmis olarak servis edilir. Gorunumunun kotu oldugunun farkindayim ama tadi o kadar da fena degil. Sizde deneyebilirsiniz .En azindan her ogun kizartma yemekten iyidir degil mi ? :)



                                                              ***

4-Rookworst:

Nam-i deger Hollanda sucugu...Hollandalilarin piserken inanilmaz agir kokan, isirdiginizda ise disi plastik kapliymis hissi veren sucuklari. Her markette rahatlikla hazir veya hazir olmamis halde bulabileceginiz , Hollandalilarin ekmegin arasina hotdog gibi koyup kori, ketcap veya fistik sosuyla yedigi, Hema gibi marketlerin restaurantlarinda veya tren istasyonlarinda sikca karsiniza cikan lezzetsiz sucuk... Ac kalinca babam olsa yerim diyenlerdenseniz tatmanizi tavsiye ederim.. Yukaridaki fotografta gordugunuz gibi boerenkoolun  yaninda veya corbalarin icinde de rookworstu sikca kullanirlar. Ben favorisi olmadigimdan hakkinda pek guzel yorum yapamiiiciim, kokusuna bile dayanamiyorum. Fakat farkli bir alternatif olarak, Turkiye'dede asla bulamayacaginizdan denemenizi isterim.


( fotograf internetten calintidir o.O )

                                                                ***
 5- Kibbeling:
 
(soldaki ninemiz kibbeling, sagdaki amcamiz ise cig balik olan haringi yiyorlar)

Balik seviyorsaniz, ozellikle pazarlarda, alisveris caddelerinde rahatlikla bulabileceginiz balikcilardan, kibbeling isteyebilirsiniz. Hollanda'lilarin en favori atistirmaliklarinin basinda  kibbeling geliyor.


Ozellikle sarimsakli sosla veya soganli sosla cok lezzetli oldugu soyleniyor  ( Ben bir kez tatmak icin isirdim, bir daha da agzima surmedim.  Pek et, balik, tavuk insani oldugum soylenemez. Prensip olarak yememeye calisiyorum)O yuzden tadi hakkinda size cok fazla yorum yapamiiciim :) Yiyin, kendiniz karar verin...

                                                             ***

6- Haring :
 Son olarak size onerebilecegim yiyecek yukaridaki fotograftaki amcamizin yedigi haring, yani cig balik. Hollandalilar haring sezonu acildiginda bu baligi cok tuketirler. Daha onceki yazilarimdada harringten bahsetmistim. Suraya tiklarsaniz, haring hakkindaki yazimi gorebilirsiniz...



Hollanda'da herkese mutlu tatiller diliyorum. Ama Turkiye'ye donmeyi sirf yiyecekler icin iple cekeceksiniz benden uyarmasi...
HEHEHE kotuyum ben kotuyum :))

Kocaman opuldunuz gezginler XOXOX








53 comments:

  1. Hiç mi sebze sevilmez :)
    Ben heralde burda imkanı yok bişey yiyemezdim :D
    Zaten dışarıda yemek yemek benim için tam bi eziyet :)
    Acaba temiz mi diye diye kendi midemi bulandırırım :)
    Çok güzel bir yazı olmuş ki :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sebzeyi, zeytinyagli sebze yemegi olarak yeme aliskanliklari hic yok. Genelde hep etle karistiriyorlar yada haslayip patatesle karistiriyorlar :)
      Benimde yemek yemem senin gibi Turkiye'de de sorundu. Birada olay daha feci :)

      Delete
  2. Bana peynir domates bir de yanında minnak bir ekmek yeter:))Doydum işte:)))Sevgiler...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Aaa bak soylemedim ama ekmekleri cok guzel :)

      Sevgilerimle:)

      Delete
  3. Hollandayı çok merak eder biri oldum sayende Aner ama şu yemekleri anlattıkça caba mı diyorum :) Gerçi peynir varsa tamamdır 3 öğün yesem hayır demem. Bütün peynir çeşitlerinin tadına bakmadan gelmezdim herhalde :) Hele şu çorbaya sucuk olayından pek bi tiksindim :S

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yemekler haricinde cok begenecegine eminim :) ama yemeklee kismi bence en ve tek kotu tarafi :)
      Peynir canavarlari sorun yasamaz, kisa sureli olacagindan bikmazsin da :)

      Delete
  4. İşim gereği bir çok ülkeyi ziyaret ediyorum ve genelde hep aç kalıyorum :(( Türkiye de de durum çok farklı değil aslında çok kolay seçemem her yerde yiyemem sanırım sorun benden kaynaklanıyor :))
    Subway Kanada'da yaşadığım dönemde en çok uğrak yerlerimden biriydi. Peynir e de evet diyebilirim. Ama diğerleri çok zor be güzelim :)) Ben Hollanda ya geldiğimde muhtemelen seni arayacağım ve yemeklerimi senin elinden isteyeceğim ;)) Daha kolay görünüyor :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Aynen bende disarida yemek yerken cok zorlanirim. Yok bu iyi pismemis, ay adamin ellerine baksana, yok bunda et var derken yiyecel bisey bulamam . Evet sanirim sorun bizden kaynaklaniyor :)
      Subwayi bende cok seviyorum. Belcikaya ve Almanyaya gittigimde direk subwaylarin yerini ogrenmistim :)
      Mutlaka ara cok sevinirim. Ben sana igrenc olmayan biseyler yaparim hiiic merak etme :))

      Delete
  5. Ağustosta turla Amsterdam'a gelicem inşallah,2 gün oralardayım.İnşallah aç kalmam :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Aa harika :) 2 gunluguneyse patates kizartmalarini deneyin. Oorlog derseniz findikli sos, speciaal derseniz kori mayonez ve soganli( kesinlikle tavsiye ederim) gelir. Ac kalmazsiniz 2 gun icin:)
      Ben Agustosta Turkiyedeyim maalesef yoksa bulusup bi kahve icerdik
      iyi gezmeler simdiden:)

      Delete
  6. Ben orda olsaydim simdi hergün pommes yerdim! he he !

    Gercekten yedigim en leziz seylerdi onlar,esim bugün dönüyor,3 günlügüne Haarlemè gitti:(( Bizi götürmedi:(( Ama nevaleler yolda! Pinda Kaas fistik ezmesi ve Vla (vanilyali) cocuklarin yarin okulu basliyor o yüzden gidemedik,ama Agustos basi iki haftaligina gelmeyi planliyorum,bakalim,belki kismet olur görüsürüz ...

    Sen su pommeslerin resminide koy abakariz:))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Kucuk patateslermi bildigim tek pommes onlar :)) eger onlarsa yok ben almiim patatesten gina geldi artik :) ama senin icin foto paylasiim bari :)
      Esimde pinda delisi ben kokusuna tahammul edemiyorum
      Temmuz sonundan eylul ortalarina kadar Turkiye tatili planim var. Eger gitmezsem mutlaka misafirim olun ailece ben de pommes yapayim size :) tabi once onun ne oldugunu bulayim :)

      Delete
    2. Canim burda pommes diyorlar ordaki ismini unuttum acikcasi:))bildigin disarda sosla beraber satilan patates kizartmasi,ordakiler cok lezzetli gercekten,bizde cok nadir patates kizartiriz o yüzden cok sevmistik! Hatta bu aralar haslama patates yemeye basladim,icindeki demir den dolayi ,patates hic yiyemiyordum! Insallah sende güzel vakit gecirirsin Türkiye`de cocuk filan yokken istedigini yap sonra zor oluyor...

      Delete
  7. Türk lokantası falan yok yani. İlginç :)
    Bak şimdi bizim girişimcilerin çoktan dönerci açmış olmaları lazım :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Turk lokantasi dolu. Adim atsaniz Turk lokantasi .ozellikle Rotterdamda bazi sokaklarda her iki dukkandan bir tanesi turk lokantasi simit sarayi kebapci donerci gozlemeci cig kofteci vs vs ben Tatile gelenler turk yemekleri yemek istemez diye bahsetmedim. Yoksa bizim Turk girisimciler hiiic kacirirlarmi, ilk Turkler acmistir bence :))

      Delete
  8. Oldukca fazla turk restauranit var ve ayrica Istanbul,un unlu kosebasi restauranti da bulunmakta ,donerciler her semtte mevcut.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Evet aynen oyle. Ama maalesef benim gibi et yemeyenlerdenseniz, donercilerin onunden gecmekle yetinirsiniz. Gerci simit saray ve gozlemeciler beni kurtariyo :)

      Delete
  9. orada nisan ortalarında güneşi yakalayıp şahane patates kızartması yemiştim bi kafede,yanında birayla.
    tadı hala damağımda:))
    yine çok güzel bi yazı olmuş,kitaplık:))
    sevgiler canım benim:))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Aah patates kizartmasi deme :) harika yapiyolar su mereti. Nisanda gunesi yakalamissin sansli say kendini :)
      Sen gel buraya birlikte patates bira yapariz:)
      Cok optum guzel kadin :*

      Delete
  10. ne güzel bilgiler bunlar süper! bende çok istiyorum hollandayı görmek, gezilecekler listesinde ilk sıralarda:) peynir olsun da bana aç kalmam asla:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Mutlaka gelin gorun, cok begeneceksiniz :)
      Peynir severleri topladim yine bir araya :)

      Delete
  11. Bana peynir olsun yaninada guzel bir sarap yeter ama Hollandaya gudersem bira tercigim olabilir yaninda kizarmis patatesle:)) guzel paylasim icin tesekkurler .

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sarabi kendi aptalligim yuzunden artik hic sevmiyorum, ama patates bira ben sik yapiyorum :D Peynir sarapta hos olurdu sanirim eger sevseydim :)
      Gelin Hollanda'ya birikte yapalim :D
      Sevgilerimle

      Delete
  12. Canım çekti ya :)

    Babana Burdan Selamlar :)

    Bu arada yeni film sitesi açtım film izleyeceksen yabancı yerden izleme şimdiden teşekkürler :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Babam yasasaydi sanirim Aleskum selam derdi ama yine de tesekkurler Mutlaka goz aticam sitene , sevgilerimle

      Delete
  13. hepsi çok güzel ben ne olsa yerimcilerdenim o yüzden sıkıntı yaşamam :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. o zaman seni hemen buraya aliyoruz sekerim :)

      Delete
  14. Hollandaya çok küçükken gitmişti, ama sayende en kısa sürede gitme isteği uyandı tatlım.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Canim en kisa zamanda gelirsin umarim :)) Bol bol gez ^^

      Delete
  15. İyi ki de Hollanda'dasın çünkü Türk insanının sıcakkanlılığını o kadar güzel lanse ediyorsun ki :) Yine çok eğlenceli yazı olmuş çok beğendim ( Aç-Kaldık ) İşin espirisi yiyecek bir şeyler buluruz elbet. :) Sevgiler...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ersincim cok tesekkur ederim , o senin ictenligin, karsilikli yani :)
      Sen master icin falan gelirsen haberim olsun ac kalmazsin :)
      Sevgilerimle

      Delete
  16. arabayla mı geleceksiniz?
    öyleyse bişey dicem:)
    mailleşelim

    ReplyDelete
    Replies
    1. mail yazdim sana, biraz gec oldu ama :(

      Delete
  17. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
  18. Merhabalar
    Her sözden önce sağladığınız bilgi, dostça yazı stili ve yararlilik'dan ötürü bütün içtenliğimle teşekkür ediyor ve şukranlarimi sunuyorum.
    12 yil güzelim Türkiye'de yaşadiktan sonra ikinci savaşımda yenilgimi kabul ettim(bukemediğin bileği öpeceksin misali) ve kendimce göç etme zamanlı geldi dedim! 😔
    Evet savaşi hemide ikinci savaşı kayp ettim. Doğduğum topraklar(Güney Azerbaycan-İran) yönetildiği siyasi biçim nedeniyle bana dar geldi, burasi vatanim dedim kalacam ve istersek zamanla her şeyi değiştirme şansımız var!
    Maalesef zamanla yanıldığımı kabul ettim, çünkü orda devleti, yönetimi, politikaciyi eleştirmek "Allah'a savaş açmak" olarak değerlendiriliyor!???
    Ve bu değerlendirme sonucu iki can dostumu, yol yoldaşimi, fikirdaşimi idam sehpasina kadar uğurladık!
    Hüzününü yıllarca yaşadim yaşiyorum ve yaşayacağim.
    Neyse, en sonunda ikinci vatana gideyim dedim ve zorunlu askerlik zorbaliği(katil rejime asker olamazdım) olayini para ödeyerek pasaportumu aldiğim gibi valizimi topladim ve Anne'min elini öperek İstanbul üçağinda yerimi aldım.
    Valizim ve benin dişimda bana eşlik eden binbir hayalim vardi, gittiğim yer bana gürbet değildi, sikilacağimi zerre kadar düşünmedim, hele hele insanlariyla problem yaşayacağımı hiç düşünmedim.
    Uzun sözün kıssası geldik vardik istanbula, ikinci günü akşami işkembe içmeye gittim ve ne alırdınız sorusuna İŞKENCE deyiverdim! :)
    Dil öğrendim, azda olsa farkli olan geleneği öğrendim, Ata deyimlerini, şakalaşmayi, birine nasıl takılınır, dost ahbap arkadaş komşu hukukunu, akici ve düzgün Türkçe konuşmayı, kavramları ve en önemli ve güzeli Türk yemekleri nasil yapiliri öğrendim.

    Sokaklarda yolumu kayp ettiğim oldu, yalnizken ağir hastalandiğim oldu(dostlar hep yanimdaydi) başlarda ev tutmak tam bir mezar azabı(bekardım ya) sayilirdi, parasiyla istediğim evi tutamadim ve sonunda ilk evimi taaaaa okmeydaninda tuttum.
    üç metrede iki kere yere tükürenler komşum oldu ev taşındığım akşamin ilk sabahi komşu kızıyla karşilaştim ve Günaydin dedim, demez olaydim hemden arkasından evden çıkan Abi'sinin arkadan atilan yumruğuyla tanıştım! Bu ev bana göre değil dedim ve tekrar ev aramaya başladım.
    Hanım kız bin kere özür diledi, abisi biz böyleyiz dedi ve kendini Kahraman gibi gördü ve namusunu kurtarmış oldu! Sonra öğrendim ki Kürt'müşler...
    Bir hafta içinde Çağlayan'da güzelim karadenizliler içinde bir ev buldum ve taşindim.
    Taşinirken komşu kızı günah çikarircasina gizlice bana yardım etti ben taşidim o yeni evi dizdi, ayni hanim 12 yil yeri geldi bana abla oldu, yeri geldi bana anne oldu, yeri geldi sırdaşim oldu ve kaderiymişcasina değiştiğim her 4 evde taşınma ve yerleşmemde bana hep yardımcı oldu.
    Gün geldi düğünü oldu, evet benim arkadaşinla evlendi :) hatta ben tanıştırdım! Şimdi bir ikiz Annesidi! Dayı oldum yani
    Bir çok güzel arkadaşliklar kurdum, anılarımda güzelliklerle kazınan ilişkilerim oldu, Aşkımı buldum ve 8 aydan sonra bir trafik terörüne kurban verdim ve tam anlamiyla yetim kaldim :(((( Annesi ölenin adi yetim olur ama candan öte sevenin sevdiği ölerse kalbi, duygulari dizeleri yetim kalır...
    İstediğin okulu kazandım, okuyup bitirdim ve binbir alkiş eşliğinde rehmetlik Ata'min gururlu bakişlari karşisinda Anne'min sevinç gözyaşlari eşliğinde mezuniyet törenimi bu topraklarda yaşadım, kardeş seviyesine vardiğim komşularım oldu, şehiri öğrendim, okmeydanindan başlayarak Çağlayan, Şişli, valikonaği caddesi derken Ortaköy'e dayandım ve kendi evim oldu, martilarin sabah erkenden arsizca seslenmelerine alıştım...

    ReplyDelete
    Replies
    1. devamı



      Ama bir türlü yolunda gitmeyen bir şeyler vardı, erkeklerin her yerde canlari istediği zaman pantolonlarinin önünü kariştirmalarini kabullenemedim, en ufak tartişmada küfürlü konuşmalari sindiremedim, para sesine gelen bazı insanları anliyamadim, nedensız yere yalan konuşanlari af edemedin, kaba kaba taksicileri sevemedim, AKP bütün yanlişlarina şahit oldum, paşalarin hapsini gördüm, ülkesini seveni damgaliyanlari gördüm, gezı olaylarının ta ilk gününden gazin tadini tattim jop yedim, gözaltina alindim.
      Evet gözaltina altındın ve 12 yıl vergimi ödediğim ülkede, taparcasina sevdiğim ülkede, MHP üye oldum yerde, siyasi duruşım beni taniyan herkesce bilinen ve tahsin alan yerde, üniversite okuyup ayni üniversitede ders verdiğim sistemde İRAN CASUSU olarak damgalandim!
      Trajedi-komik segmentinde bir olay yani ...
      O gün bu gündür resmi bir taciz harekatına maruz kalmişin ve burda duramam gitmeliyim türküsünün nakaratini ifa ediyorum...
      Biliyorum giderken cânım çok yanacak, çünkü burdan sonra gideceğim yerin adi gürbet, dostalarımın simsicak hal hatir sormalarindan mahrum kalacam , ergenliğimi gençliğimi yaşadığım şehri, içinde aşık olduğum şehri, simsicak ilişkileri yaşadiğin şehri terk edeceğim...
      En ince detayiyla şahsen ilgilendiğim, yerini uzun bir araştirma sonrasi belirliye bildiğim, 4 ülkeden malzemesini topladığım ve en önemlisi binbir Dilek ve hevesle yaptirdiğim içinde eş olmami, baba olmami ve yaşlanmami tanridan dilediğin evi satiliğa çikarmak zorunda kaldim...
      Çocukluk anılarımın geçtiği toprakları İranin faşist-molla rejimi elimden aldı, ergenlik ve gençlik günlerimi geçirdiğim topraklarıda o rejimin amca oğlu'su sayilan zihniyet elimden alıyor ve utanmadan beni kendi müttefiği olan katillerin casusu olarak fişliyor... Garip tuhaf garip tuhaf ve yine garip ve tuhaf ...

      Evet taşinacam ama nereye sorusu hayat buldu. Fransa'dan davet aldım ama Türkiye düşmani olan bir ülkenin gençliğine hizmet edemem dedim, Amerika'ya gitmek içimden geçti ama bu sefer istanbula ve dolayısıyla dostalarıma kardeşlerime canım kadar sevdiğim ve zaman geçirdiğim insanlara çok ama çok uzak olacaktim her canım istediğinde gelme şansım olmaz, Norveç üniversitesinden bir dostum akademik davet gönderdi gittim, yakından bir bakayim dedim ve baktim gördüm havası bana göre değil! 35 gün içinde resmen bir çiçek gibi soldum :)

      Norveç dönüşü Amsterdam'a uğradım, nedense bilmiyorum şehir beni efsunladi ve şehri sevdim, 27 gün zaman geçirdim, şehirle benim ruhum'un tam bir uyum içinde olduğunu anladım! Şimdi üç aydi araştiriyorum ve korkularim var.
      Yanliş yere gitmek istemiyorum, orta yaş anılarımıda başka bir toprağa tutsak vermek istemiyorum.
      Yazilarinizin hepsini okudum, bir çok soruma cevap buldum, sorabıleceğım sorularinda cavabının bir kısmını buldum ve araştirmaya devam :)

      Şimdi size ne deyim? Teşekkürler mi, baravo mu, aferin mi?
      Güzelliklerin hepsi senin olsun, yüce tanrım sevdiğinle seni hep size sevdirsin ve dünyanin en şirin, en tatli ve sağlıklı bebeğini en az sanciyla size armağan etsin :))

      Saygi ve sevgilerimle
      S.A

      Delete
    2. çok etkilendim yazdıklarından,
      aner'le tanışma memnu niyetini yaşadım,ama bu aralar bloğunu boşluyor galiba:)
      umarım yolunuz açık olur.amsterdam gerçekten şahane bir şehir,yaşamak için o insanları çok iyi tanımak lazımsa da mutlaka bünyeye ters bişey var heryerde
      gönlünce olsun herşey

      Delete
    3. aner mail attım sana gülüm:))

      Delete
    4. Merhabalar.Oncelikle bloguma hosgeldiniz. Begenmeniz beni ayri mutlu etti. Cunku bu blogu ilk basta acmamin sebebi baska ulkede yasayan, kendini benim gibi yalniz hissedenlere, yada Hollanda'ya gelmek isteyip cesaret edemeyenlere bir yol gosterme, yalniz olmadiklarini hissettirmekti. Sonradan genel okuyucu kitleme baktigimda aslinda daha cok Turkiye'de yasayan, Hollanda'ya gelmekle alakasi olmayan fakat yazilarimi begenen kisiler yada Hollanda'ya sadece gezi amacli gelip fikir arayanlarin okudugunu gordum. Bu biraz uzucuydu benim icin ama diger taraftanda yazdiklarimin herkes tarafindan begenilmesi tabiki hos bir duyguydu. Sizin gibi Hollanda'da yasamayi dusunenler yada yeni gelmisler, yada coktan burda yasayanlar bana yorum yapip, yazdiklarimi begendiklerini soylediklerinde ayri bir mutlu oluyorum. O yuzden bu kadar guzel ve cesaretlendirici yorumunuz icin gercekten cok tesekkur ederim. Gec cevap verdigim icin kusuruma bakmayin. Bu aralar asiri yogunluktan bloguma girip ilgilenemiyorum, biraz kaytariyorum sanirim..
      Yazdiklariniz cok etkileyici. Guzelmi desem yada kotumu desem bilemedim. Ama bildigim sey ne kadar cok ani biriktirmissiniz, ne kadar cok yasanmislik var. Oncelikle oz topraklarinizi birakmak zorunda kalip Turkiye'ye gelmenize, bir nevi ayni kaderle Turkiye'dende ayrilmak istemenize cok uzuldum. Sizi cok iyi anladigimi soylesem bekli bana inanmazsiniz. Ben AKP diktatorlugunden once genc kizligimin ilk yillarinda istedigim kisacik sortumu giyer, sirtima koskoca, gecici hacli dovme yaptirir ( o zamanlar o modaydi, simdi dusunuyorumda neden yaptirmisim acaba) bisikletime biner tum gun kiz arkadaslarimla bisikletle gezerdim. Ne tecavuze ugrama korkum olurdu. Ne yasli basli sakalli adamlar tarafindan taciz edilirdim. Mahalle baskisida neymis oyle birsey mi var ? O gunler cok geride kaldi. Universiteye basladigim yillarda AKP vardi. Bir bir arkadaslarimin turbana girdigini, degistigini, din ozgurlugu adi altinda yozlasip, beyinlerinin yikanip, tutsaklastirildigini gordum. Durdurabildim mi ? Hayir... Ama hep umitliydim. bu birgun degisecekti, boyle gidemezdi. AKP nin psilikleri ortaya elbette bir gun cikacakti.. Cikti da.. Peki noldu hicbirsey degismedi.. Gezi olaylari, tecavuzlerin artmasi, adaletsizlik, kadin erkek ayrimciligi, cinsel ozgurluksuzluk, mahalle baskisi, somurme, Soma madeni vs vs vs saymakla bitmez.. Esimle tanismadan once artik canima tak etmisti ve bir gun anneme baska ulkeye tasinmak istedigimi soyledim. Annem sasirdi uzun uzun sebeplerimi anlattim. Boyle tutsak bir ulkede ( canim gibi sevmeme ragmen, sogutuldugum topraklar) cocuk dogurmak yetistirmek istemedigimi anlattim. Aslinda girisimlerimde oldu fakat dersanede calisiyordum ve o senenin bitmesini bekledim gercek bir adim atmak icin. Dahasinda valizimi, anilarimi, ulkemi, Ataturku yanimda tasiyip uzaklara gidecektim. Esimle tanismam ve Hollanda'ya yerlesmem tamamen tesadufi oldu. Baslarda cok ozledim cok uzuldum. Ama inanin su an ne diyorum biliyormusunuz ? iyiki gelmisim. OZgurce dusunduklerimi soyleyebiliyorum, AKP duyarmi beni iceri atarmi, bize bisey olurmu korkum yok.

      Delete
    5. Cocuk dogurursam cocuguma okul kitaplarinda nasil iyi ev kadini olunur ogretilirmi, ataturk sevgisi zamanla yok olurmu gibi korkularim yok. Kanunlar tarafindan korunuyorum, saygi goruyorum, saygi duyuyorum. Polis gordugumde suratlarina tukureyim istegi uyanmiyor icimde artik... Buyuk konusmayayim ama asla donmeyi dusunmuyorum. Ulkemi sevmiyormuyum tabiki de seviyorum ,ben bir Turkum. Ama ulkemi yanimda tasiyorum artik .Ben nereye gidersem gideyim o benimle gelecek. Simdi size gelecek olursam. Bana sorarsaniz bir gun bile beklemeyin orada. Bazi seylerini tabiki sevmeyeceksiniz Hollanda'nin. Bi kere gercekten cok soguk insanlar. Arkadas edinmek cok zor. Bizden cok farklilar, yan komsunuzun kim oldugunu yillarca bilmeyebilirsiniz. Ama bu insana bazen rahatlik veriyor . Cunku ne mahalle baskisi diye birsey var, nede sizi didik didik arayan, takip eden, evinize kim girdi kim cikti bilen, her isinize burnunu sokan, beslediginiz o sokak hayvanlarindan rahatsiz olup sizi sikayet eden insanlar var burda. Hayvana, dogaya, insana asiri saygililar. Amsterdam gercekten cok guzel bir sehir fakat uzun vadede yasamayi dusunuyorsaniz size pek tavsiye etmem. Cunku kriminal sabikasi yuksek bir sehir. Cok hareketli, cok guzel bir dokusu var fakat huzur aradiginizda her zaman bulamayabilirsiniz. Ayrica araba surmek ve park etmekte Amsterdam'da buyuk sikinti. Sizin yerinizde olsam baska bir sehir yada Amsterdamin disini severdim. Hollanda cok kucuk bir ulke her yer birbirine yakin nede olsa. Yanlis birsey soyleyip sizi kotu yonde yonlendirmek istemem . Ama yerinizde olsam kesinlikle dusunmem Orta yaslardasiniz sanirim. Orta yaslar icin daha da guzel bir ulke :) Eger daha fazla sorunuz olursa hic cekinmeden blogdan yada mail atarak sorabilirsiniz. Cevaplamaya calisirim bildigim kadariyla :)
      Eylul'den sonra gelirseniz eger Hollanda'ya seve seve size etrafi gosterip, biraz alismaniza yardimci olabilirim. Gelin bir kahvemi icin. Esimde bende bundan cok memnun oluruz...
      Size bol sans ve bol cesaret diliyorum. Turkiye'nin en azindan yakin zamanda iyiye gitmeyecegi cok asikar. Hersey maalesef kotuye gidecek. O yuzden bana gore AKP durdugu surece heryer Turkiye' den daha mutlu eder sizi
      Sevgilerimle, kendinize iyi bakin

      Delete
    6. Havva hanım zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
      Güzel dileklerinizden dolayı ayrıca teşekkür ederim.

      Delete
    7. Aner hanım zaman ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim, olaya pembe gözlükten bakmıyarak bilgileriniz doğrultusunda eleştiriyel cavap verdiğinizden dolayı ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

      Her şeyden önce "kriminal sabika'dan" kastınızı bilmek isterim ,
      Acaba aynı anlamda mı değerlendiriyoruz?
      Yorumunuzu okuduktan sonra İngilizce kaynaklardan Hollanda suç oranını araştırdım elde ettiğim veriler Hollanda ekonomik suçlar dışında suç oranı dünya standartı diyeceğimiz oranın çok çok altında seyr ediyor.
      Yalnız, Hollanda suç oranının içindeki Amsterdam'ın payının ne kadar olduğuna dair bir veririye ulaşamadım, veya Amsterdam'da işlenen suçların yüzdesine ve türüne ulaşamadım, sizin elinizde olan veya olaşabileceğiniz verileri benimle paylaşmanızı rica ederim.
      Bu bilgiler karar alma aşamasında bana çok yardımcı olacaktır.

      Yaşıma gelince, 33 yaşında hayatına devam eden bir insanım, yeteri kadar olgunlaştiğimin farkındayım ve bu yaşa kadar hayatı dolu dolu yaşayarak ömrümden tek bir dakikayı heba etmedim, 6 yaşımdan beri hobi mahiyetinde müzik olarak kemanla dostluk içindeyiz, 14 yaşımdan beri "Divan şiiri" tarzında şiirle uğraşıyorum ama gerçek mesleğim hukuk üzerinedir.
      Işimde ciddi bir ınsanım, günümün 2 saati araştırmayla geçer ve hukuk stetikten yoksun bir kolvardı ve sadece kurallar ve kurallar var, zaman bulunca negatif enerjimi boşaltma adına müziğe zaman ayırırım ve ilhamı gelince sadece kendi birikmişlerimi şiire aktarırım.

      Amsterdam'ı sevmemin nedeni, kısa dönemde duygularıma hızlı bir karşılık verdi, kanal evleri boğaz kadar olmasa da duygularımı dile getirmeyi başardı ve bir kaç satır bana yazdırdı, doğası ve akşam üzeri hakim olan havası kemanı elime tutuşturarak bir doğaçlamayı bana hediye etti.
      Keman ve kalem benim en eski ve bir o kadar Sadık dostlarım sayılır bu ikilinin anlaştığı her bir şeye saygı duyarım ve işaret ettiklerine dikkat ederim.
      Istanbuldan ayrılmamın nedeninin altında da bu iki arkadaşın eli var, çünkü artık kalemim coşkusunu elden vermeye yüz tutmuş ve hayat adına acı şeyler yazıyordu ki benden sonra okunacak yazılarımda bindirilmiş bir acının yer bulmasını istemem ve kemanın yay'la tuhaf bir savaş içineydi ve artık benim kontrolümden çıkıyordu ve ahenksiz tınılar duyularıma karışıyordu...

      Bu kadar titiz davranmamın nedeni, daha önce yaşadığım iki yıkımı gerçekten yaşamak istemiyorum, artık aile kurma zamanım geldigini düşünüyorum ve gideceğim yerde bu gerekliliği yerine gerirecegime inanıyorum ve bundan dolayı evladım benim için doğduğu topraktan ayrılmasını istemem.

      Amsterdam'ı düşünmemin bir diğer nedeni yüksek turist akışı olması. Birikimimi ve aileden yetişen parayı orda otelcilikte değerlendirmek istiyorum, bu yatırımın Amsterdam'da riskiniz veya minimum riskli bir yatırım olacağını düşünmekteyim.

      Zamaninizi aldığım için özür diliyorum, kahve öneriniz için çok çok teşekkür ederim kısmet olurda gelirsem saygımı sunmak adına sizde hazır bulunurum.
      Size ve saygıdeğer Eşinize saygılarımı sunarım.
      S.A

      Delete
    8. Merhabalar
      Surekli Ingilizce konustugumdan ve ayrica Hollanda'ca ogreniyor oldugumdan bazi kelimelerin Turkcelerini unutuyorum yada yanlis yaziyorum, bunu icin kusuruma bakmayin. Kriminal sabika derken suc orani demek istemistim ama kelime aklima gelmedi. Kaynak olarak size belirtebilecegim bir kaynak yok. Esim aksam geldiginde eger o biliyorsa ona sorayim size tekrardan yazarim. Fakat belki biliyorsunuzdur esim bir asker ve aileside Hollanda'li ben onlardan Amsterdam'in cok fazla farkli ulkelerden goc aldigi ve turizmin en yougun oldugu sehir oldugundan suc oraninin yuksek oldugunu duyuyorum. Evet Amsterdam'da suc orani diger sehirlere gore yuksek ama sizinde bildiginiz gibi Hollanda suc orani cok dusuk bir ulke. Diger Hollanda sehirlerine gore Amsterm'in suc orani yuksek fakat Turkiye'ye kiyaslarsak, ki bence hiic kiyaslamayalim :) burasi korunmus toprak olarak kalir :)

      Amsterdam'in dokusunu neden sevdiginizi simdi daha iyi anliyorum, sanatci bir kisiliginiz var... Asil sevmeseydiniz garip olurdu. Bende Amsterdam'dan cok etkileniyorum ve Amsterdam'i cok seviyorum. Gercekten farklibir sehir, farkli bir ruh. Hollanda'nin tum sehirleri bu ruha sahip degil. Belkide sizin de dediginiz gibi bu kadar cosmopolit olusu onu farkli yapiyor.. Hobileriniz cok guzel, keman calmayi cok isterdim ama bir turlu olmadi. O yuzden icimde kaldi, belki birgun bende ogrenirim.. Cok guzel hayati dolu dolu yasamayi biliyorsunuz. Bence asil onemli olanda o. Eger hayati yasamayi biliyorsaniz zaten nereye giderseniz gidin sizi mutlu edecek birseyler mutlaka bulursunuz

      Orta yaslarinizin ortalarinda sanmistim sizi.. Siz daha orta yaslariniza gelmemissiniz bile :)( Bende 30a yaklasiyorum. O yuzden 30 lara orta yaslar demeyelim lutfen:D) Emin olun kesinlikle begenirsiniz. Baslarda cok yalniz kalacaksiniz maalesef. Cunku gercekten Turkiye'den cok cok farkli bir ulke burasi. Bildiginiz tum dogrular burada yanlis olacak. Ama zamanla inanin kendinizi buraya ait hissedeceksiniz. Aile kurmaya gelince madalyonun iki yuzu var belirtmek isterim. Bir yuzu herkesin bildigi Avrupa'da aile kavraminin cok onemli olmadigi, aile iliskilerinin cok soguklastigi. Evet bu, burasi icinde gecerli. Ornegin esimin annesi, kendi oz kuzenini, 15 dakika uzakliktaki bir sehirde oturmasina ragmen yaklasik 10 yildir gormuyor. Akillarina gelmiyor, yoklugunu hissetmiyorlar, ozlemiyorlar, zaman bulamiyorlar vs vs.. Aile olarak Hollandalilar sadece ozel gunlerde bir araya gelir, yilin diger aylari birbirlerini gormezler. Bir baska konu ise insanlar genellenmez ama genc kizlarin cogunun akli sadece partilere, clublara gitmekle veya bir suru erkek arkadas edinmekle mesgul. Bu 20leri bitirinceye kadar gecerli, sonrasinda degisiyor haliyle. Fakat madalyonun bir diger tarafinda da aile iliskileri cok cok siki olan Hollandalilar da vardir. Cocuklarini duzgun yetistiren , duzgun okullara gonderen her acidan destek olanlarda mevcut. Yine esimin ailesinden ornek vereyim annesi kuzenini 10 yildir gormezken yillardir (bir gun bile sarkitmadan) her Pazar buyuk anneyi ziyarete giderler, her Persembe'de buyuk anne esimin ailesinin evine gelir. Bu kural asla degismez. Bir onceki yorumumda yazdigim gibi evet gercekten soguk insanlar. Fakat aile kurmak icin yanlis insanlar kesinlikle degiller. Hollanda'lilarin bana gore en guzel yonu direk olmalari. Yani eger uykulari geldiyse ve siz onlarda misafirlikteyseniz size artik gidermisin uykum var diyebilirler. Bu onlara cok dogal gelir, yada yaptiginiz yemegi begenmemislerse nasil olmus diye sordugunuzda cirkin olmus diyebilirler :) Buda daha az yalan, daha az kirmamak adina soylenen, fakat herkesin yalan oldugunu bildigi bahaneler demek oluyor... Eger size birsey soyluyorlarsa bunu gercekten soyluyorlar.

      Delete
    9. Zamanimi kesinlikle almiyorsunuz, oyle dusunmeyin. Mutlu oluyorum yardim edebiliyor olmaktan. Esiminde size selamlari saygilari var. Her zaman bekleriz. Yine dedigim gibi istediginiz zaman yazabilirsiniz cekinmeyin lutfen. Ayrica eger gelmeye karar verirseniz mutlaka haberim olsun, bilmek isterim :)
      Guzel dualariniz, dilekleriniz icin cok tesekkur ederim. Size bol sans ve huzur diliyorum.
      Sevgilerimle, yolunuz acik olsun

      Delete
  19. pazar günü sana bi ödül verdim ki amaa :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Deepcigim okudum cok mutlu oldum. O senin ictenligin :) Kusuruma bakma bu aralar yogunluktan seni, Havvayi, hic kimseyi okuyamiyorum... Yazamiyorum da .. tembelim ben tembel :) ama tembel ev isleriyle ugrasan tembel :)

      Delete
    2. olsuun üzme canınııı :)

      Delete
    3. Havva, benim guzel yuzlu, iyi kalpli kankam :) Asil ben senin gibi birisiyle blog sayesinde tanisma serefine sahip oldum :) iyiki seni taniyorum iyiki bulusmusuz . Bu blogta en iyi yaptigim sey seninle bulusmak oldu :)
      Ama evet biraz bosladim blogu haklisin, napsak beni..cezalandirsak mi :D
      Cok cok cok cok cok opuyorum seni :*

      Delete
  20. Merhaba , musade ederseniz Sul.Az Beye sanirim ogrenmek istedigi her Konuda yardim (bilgi)edebilirim ! 18 yildir Amsterdam,da yasiyorum ,ticaret ve ekonomi aktif oldugum konulardir . Amterdamda cok fazla siginmaci Iranli yasamaktadir ,isyerinden sosyal Hayattan tanidigim Iranli dostlarim candir ! Hakikaten Burada bana can oldular ! Sul.Az bey mail adresinizi yazarsaniz Sizin sorulariniza ben Veya Iranli arkadaslarim yardim edebiliriz.Selamlar ,Ezgi

    ReplyDelete
    Replies
    1. Merhaba ezgi hanım, yardım önerinizden dolayı teşekkür ederim.
      Yalnız bilgi bazında yardıma ihtiyç duyuyorum, bu da demek oluyor ki oraya yerkeşmek adına her hangi bir yardımı kabul etmem imkansız(lutfen bunu kabalık olarak görmeyin) ben sadece karar alma aşamasında beni doğru karara sevk edecek bilgileri arıyor, topluyor ve değerlendiriyorum.

      Iranlılara gelince, ırkçı biri olmamakla beraber ve genelleme yapmaya özen göstererek iranlilardan uzak durmayı her zaman yeğlemişimdir. Farkında olmamakla beraber yalana ve atmaya çok yatkinlar, ben bir Türk ailede dünyaya gelmişim ve temel özverilerini İran kültüründen uzak çocuk yetiştirmeye yoğunlaştirmişlar ve sonuç olarak o kültürle çatışan bir tarafım var, ergenlik dönemimin Türkiye'de geçmesi nedeniyle de karakterim ve olur olmazlarım Türk toplumuyla (hurafeler ve içi boş olaylar hariç) uyum içindedir.
      Sonuç olarak, iranlilardan edineceğim bilgi benim acımdan güvensizlik ve geçersiz sayılacağı gibi, beni bir İranlı olarak algılamanız ve bu doğrultuda bana yardım etme isteğinizde belki sonraları pişman olursunuz. Çünkü onlarda olan bende asla yok :) hatta fars dilinde cümle kurmaktan bele çekinirim. İran vatandaşlığından dahi kendi isteğim ve açtığın dava sonucunda çikmişimdir.
      Tekrar teşekkür ederim.

      Delete
    2. Ben sizle gurur duydum kendi adıma yemin ederim yllardır ülkesinin emeğini yiyen Devlet dairesinde çok güzel işi olup bütün gün boş oturmakdan sıkılıyorum diye aglıyan insanlar tanıyorum ve onlar o kadar nankörler ki Sizi böyle görünce çok duygulandım.O insanları el üstünde tutarken sizin gibi çok daha vatansever olan birini böyle dışlamaları içime oturdu bende sizin gibi vatanımı çok seviyordum ama artık bıktım resmen bu platonik bir aşk bende karar verdim gidicem sanırım sonunda Hepimiz gidicez ve Bu Güzel Ülke karanlıkların eline kalıcak.Üniversitede dil bölümünü yazdım sanırım inşallah bir aksilik çıkmazsa bir iki yıl sonraya gitmiş olurum.Kendim ve bazı gereksiz insanlar adına ugradığınız kötü muamele için çokkk çokkk özür dilerim.

      Delete
    3. Merhaba,
      Her sözden önce geç yazdığım için özür diliyorum. Gezideyken teknolojiden uzak durmaya çalıştığımdan dolayı net'i takip etme imkanım olmuyor.
      Güzel ve narin iltifatlarinizdan ötürü teşekkür ediyorum.
      Sözünü ettiğiniz devletin "sayın memurlarına" çokca rastlamişimdir, Belediye ve Tapu işlerinde kendileriyle uzunca muhabbetim olmuştur ve çok samimi ve inanarak soyluyorum "gösterdikleri yetersizliğin ve dolayısıyla haksız kazancın" bedelini hayatlarının çeşitli evrelerinde ödüyorlar ama maalesef bunun farkında değiller.
      O ahlak dışı davranışları en azından kendilerine "içi boş bir kişilik", tembel bir bünye ve yetersiz operasiyonel yeti olarak kendilerine geri donuyor.

      Gitmelere gelince, kafanızın rahat ettigi yerde yaşamaya çalışın, çünkü anca insanın kafası rahat olunca üretiyor, dolayısıyla gitmekten korkmayın çoku zaman varlığı sürdürebilmek için gitmek gerekiyor.
      Gideceğiniz yeri özenle seçin, gittiğiniz yere donanımlı gidin veya alt yapınız guçlu olsun.
      Gittiğiniz yerde ise planınızı "bir gün geri donersem" senaryosu üzerine kurun, ki yer değiştirmek zorunda kalırsanız veya Türkiye'de istediğiniz pozisyonlar yarandiğinda kazanan taraf siz olasınız. Ömür boyu kaldığınız durumunda ise kayp edeceğiniz bir şey olmaz.
      Saygilarimla
      Not: bir türlü kısa yazı yazmayı öğrenemedim gitti... :))

      Delete
  21. Sn Aner hanim, sucuktan bahsederken ve kokusunu begenmeme sebebini size yazmak istedim, tüm bu sucuklar domuz etinden yapildigi icin kötü kokuyorlar.

    ReplyDelete

Dusunceleriniz benim icin cok degerli, o yuzden elinizi korkak alistirmayin :)
Sevgilerimle :)