Hollanda' da Gezilmesi/Gorulmesi Gereken Yerler ( Amsterdam Part 1)

                                           Herkese merhabalar 


   Uzun zamandir aklimda olan fakat bir turlu fikirlerimi toplayamadigim bir konu uzerine yazmak istiyorum bugun.
Hollanda' ya tatile gelmek istiyorsunuz yada Hollanda' da yasamaya yeni basladiniz fakat nereler gezilir gorulur fazla bir bilginiz yok... O zaman kalem kagiti cikarin ve anlatacaklarimi not edin, pisman olmayacaksiniz :)

   Hollanda' da gorulmesi gereken yerleri liste olarak vermek aslinda ne kadar dogru bilmiyorum. Cunku Hollanda basli basina gorulmesi gereken, muhtesem guzellikteki bir ulke. En guzeli bir bisiklete atlayip bastan sonra gezmek gormek, kendi deneyimlerinizi edinmek. Fakat ben genel olarak bir liste yapmak isterim, daha rahat olur sizin icin. Ayrica Hollanda' da gorulmesi gerekenler tek bir posta sigmayacagi icin bolumlere ayiracagim. Muhtesem mimarisi, essiz guzellikteki nehirleri, kanal turlari, underground magazalari, pazarlari, heykelleri, muzeleri, dar arnavut kaldirimli sirin sokaklari derken liste uzayip gider... 
  
  Oncelikle Hollanda' ya geliyorsaniz Amsterdam'i gormeden gitmemeniz gerekir. Bu postta daha cok Amsterdam uzerinde duralim..

  Amsterdam denilince herkesin aklina ilk gelen Red Light District ( Kirmizi Lambali Sokak) ve sihirli mantarlarin satildigi shoplardir. Fakat bununda otesinde Amterdam cok zengin bir sehirdir ve bence dunyadaki en guzel sehirlerden biridir. Orada yasarmiyim ? Tabiki de hayir. Yilin her mevsimi turistle dolup tastigi icin kalabalik ve aceleci bir sehirdir. Sukunet ve huzur aradiginiz zamanlarda Amsterdam size pek te yardimci olamaz ve sehir cok kalabalik oldugu icin araba park etmek en buyuk sorunlardan biridir, ayrica park gercekten pahalidir. Bunu haricinde Red light District' le ilgili benimde deneyimlerim oldu,bunlardan uzun uzun diger postumda bahsedicem :)


     Amsterdam' a geldiniz, aman ha siki giyinin :) Hava sartlarina fazla alismadiginizdan ve her tarafi acik olan Amsterdam' in ruzgarlari sert oldugundan hasta olmaniz cok olasidir. Hemen hemen her kosede bulunan turist danisma burolarindan veya kucuk hediyelik esya satan marketlerden bir Amsterdam haritasi alin, cok isinize yarayacak. Ayrica bazi yerlerde '' i amsterdam '' sehir karti satilir. Bu kartla bedavaya kanal turu ve bir suru muzeye buyuk indirim veya bedavaya girme hakki kazanirsiniz. Kartin fiyati  hangi tip aldiginizla bagli olarak degisiklik gosterebilir. Fakat bana soracak olursaniz almayin, cunku  genelde gireceginiz o en unlu muzelerde bu kart gecmez. Sindi gelelim Amsterdam' da mutlaka gormeniz gereken yerlere :






1-  Amsterdam Central Station:

   Amsterdam' daki cok buyuk tren istasyonudur. Zaten yolculugunuz Amsterdam' dan sonra baska sehirlere devam edecekse mecbur goreceginiz bir yerdir. Muhtesem kale gorunumlu mimarisi sizi etkileyecektir. Ayrica onunde bulunan ''I Amsterdam''  yazisi onunde fotograf cektirmek farzdir :) Istasyonun karsisinda bir suru  Turist Danisma burolari, I Amsterdam karti satisi yapan yerler, Turk Donercileri, kanal turu satisi yapan yerler vardir.

Amsterdam' a gittigimde ilk dikkatimi ceken Central Station' un mimarisi olmustu ve dayanamayip hemen fotografini cekmistim.

 Ben doneri, Central station karsisindaki ilk donerciden yemistim ve inanilmaz begenmistim artik yemiyorum o ayri mesele :) Ayrica ilk defa Hollanda' da lahmacunlu doner gordum. Esimin doneri oyleydi. Doneri normal ekmegin icine koymak yerine lahmacuna sariyorlar :))




2- Anne Frank Huis :

   Hemen hemen hepimizin okudugu ve bizi derinden etkileyen, cok ta aglatan kitabin sahibi kizin, yasadigi evin kesinlikle gorulmesi gerekir. Bilmeyenler veya unutanlar icin kimdir Anne Frank hatirlatayim. Anne Frank, Yahudi kucuk bir kizdir. Ikinci Dunya Savasi sirasinda, Almanlarin Yahudi soykirimi yaptigi, tum Yahudileri toplayip olum kamplarina goturdugu yillarda, bir cok Yahudi Almanya' dan kacip Hollanda' ya tasinmislardir ve burada bir cok Hollandali evlerinin gizli koselerinde ( tavan aralari bodrumlar yada sonradan yaptiklari kucuk bolmelerde) Yahudi aileleri saklamislar. Anne Frank ve ailesi de bir Hollandali ailenin evinin cati katinda gizli bolmelerde saklanmislar ve bu sirada kucuk kizimiz Anne Frank gunluk yazmaya baslamis fakat sonunda Anne Frank ve ailesi yakalanip olum kampina goturulmus ve orada oldurulmusler. Yillar sonra da Anne Frankin yazdigi gunluk bulunmus ve kitap haline getirilmis. Ben kitabi okudugumda cok etkilenmistim, dilim tutulmustu. Anne Frank' in evini gormek  bu yuzden kitap okuyanlar icin bence daha etkileyici olur. Su anda muze haline cevrilen Anne Frank' in evine bir suru turlar vardir. Isterseniz muzeyi, gunu birlik duzenlenen turlarla da gezebilirsiniz.

3-  Kanal Turu :


     Amsterdam' in en guzel taraflarindan bir tanesi de, tum sehri kanal turu sayesinde gorebilmenizdir. Inanilmaz guzellikteki kanallar size hemen hemen tum Amsterm' i gezdirir. Eger bilet satis noktalarindan full kanal turu alirsaniz ( kanal otobusu diyede gecer)  istediginiz durakta inip istediginiz durakta tekrar tura katilabilirsiniz. Biz esimle bir kac durakta inip geri binmistik, sirf yapabiliyoruz diye :) Ayrica kucuk kanal gemisinin uzeri tamamen camli kapli oldugu icin etrafi cok rahat seyredebilirsiniz. (yazlari ustu tamamen aciktir) Tur anonslari ( sehir hakkinda bilgiler vs) birkac farkli dilde yapildigi icin de Hollandacaniz olmasa bile Ingilizce veya Turkce dinleyebilirsiniz.

               Kanal turu esnasindaki '' i love amsterdam'' sapkasiyla, sirin esim :))

    Biz kanal turuna katildigimizda hava cok soguk oldugu icin bizim haricimizde gemide sadece 2 aile vardi. Bunlarda onlarin merakli cocuklari...

                   Kanallarin aksam goruntusu de gorulmeye deger guzelliktedir.

4- Yuzen Cin Restauranti :

    Kanal turu yapacaksaniz, zaten gormemeniz imkansiz. Cunku onunden gececeksiniz. Devasa yapidaki, cin tapinaklarina benzeyen goruntulu, su uzerinde yavasca salinan, Sea Palace isimli bir restaurant. Fiyatlar normal restaurtanlara gore biraz pahali da olsa bence bir kere denenmesi gereken bir deneyim. Fakat belirtmeliyim ki arayarak yada internet sitesinden rezervasyon yaptirmadan gitmeyin, giremezsiniz. Yada cok uzun sure beklemeniz gerekebilir

  

                                               Muhtesem gozukuyor dimi ? :)

                                                       Buda aksam gorunusu :)


 
5- Van Gogh Museum :

 

 Muzenin goruntusu bile etkileyici :) Fakat onunde cok uzun kuyruklar olusur. Ozellikle muzelere gireceksiniz haftaicleri ve sabahin erken saatlerini tercih edin. Cumartesileri ve ogleden sonralari kesinlikle uzun kuyruklar olusur, uzunca bir sure beklemek zorunda kalabilirsiniz benden soylemesi :)




6- Kiliseler :


     Aslinda sadece Amsterdam' da degil, Hollandanin her yerinde muhtesem guzellikte kiliseler vardir. Ismi hic farketmez buldugunuz her hangi bir kiliseye girin, hepsi buyuleyici bir mimariye sahiptir. Ayrica hep filmlerde gordugumuz kilise korolarinin calismalarini oturup izlemek te cok otantik :)

   1500lu yillarin ortalarinda Protestanlar tarafindan Hollanda' daki tum katolik kiliseleri yagmalanmis ve tum sanatsal veya dini heykellerin kafalari kirilmis. Bu fotografta gittigimiz, yagmalanan bir kilisedeki heykeller.

Bir suru insan olulerini anmak icin, 1 Euroya mum satin alip, anma bolumunde hatirlamak istedikleri  kisiler icin

mum yakiyorlar. Hem kilise para kazaniyor, hem insanlar rahatliyorlar. Bana biraz sacma gelmisti dogrusu fakat eger insanlar oyle mutlu oluyorsa bana laf dusmez :)

      Buda kiliselerin genelde distan goruntusu :) Gercekten buyuk ve etkileyici




 7-  Rijks Museum :

    1800 yilinda kurulmus Hollandanin en buyuk muzesi olan Rijks Museum, Hollandanin ulusal muzesidir. Diger onemli muzelerde oldugu gibi bu muzeninde onunde her zaman cok uzun kuyruklar olusur. Ayrica  I Amsterdam yazilarindan bir taneside bu muzenin onundedir. Icerisinde Hollanda sanati ve tarihiyle ilgili bir suru eser bulunur ve Hollanda' nin en buyuk sanat tarihi kutuphaneside icindedir. Bilmeyenler icin soyleyeyim para para para diyen Fransiz Napoleon Bonaparte' in kardesi Louis Bonaparte eski Hollanda kralidir. Bu yuzden de Hollanda' da Fransiz esintileri gormek cok normaldir. ( Ayrica Ulu Onder Ataturk' un bize soyadlarimizi armagan ettigi gibi Hollanda' lilarin da Napoleon  isgalinden once soyadlari yokmus ve soyadlarini Napoleon vermis )

8- I Amsterdam Heykelleri :


 I love Istanbul, I love Tokio gibi versiyonlari bulunan klasiklesmis Amsterdam heykeli... Amsterdam' a gelipte I Amsterdam yazisinda fotograf cektirmemek, Antalya' ya gidip te denize girmemek gibi bisey olurdu :) 
Amsterdam' da birden fazla I Amsterdam yazisi gorebilirsiniz, yani sadece tek bir noktada degildir. Aramaniza gerek yok, siz kendinizi sokaklarda kaybettiginiz de onunuze mutlaka bir tanesi cikacaktir 

9- Alisveris Caddeleri :


    Genelde nehir etrafina kurulmus, kucuk sirin dukkanlari olan, sokak lambalari dahil her yer ciceklerle suslenmis  bir yerde alisveris yapmayi kim istemez ki ? Pahali, ucuz bir suru hediye dukkanlarindan, unlu markalarin ic camasiri veya giyim magazlarina kadar her markayi ve her seyi bulacaginiz sonu gelemezmis gibi gozuken caddeler... 

   Alisveris caddelerine adim attiginiz ilk andan itibaren sik sik ''Magic mushroom'' yada ''Herbal Seeds'' tabelali dukkanlar goreceksiniz. Eger biraz degisiklik istiyorsaniz magic mushroom ( yani halusinasyon etkisi yapan hafif uyusturucu diye gecen mantarlar ) dukkanlarini deneyebilirsiniz. Ben denemedim fakat bu dukkanlarin cok fazla ilgi cektigini biliyorum. Dunyanin her bir tarafindan gelen unluler veya turistler sirf magic mushroom almak icin Amsterdam' a ugrarlar. Hollanda' da hafif uyusturucu ve ot kullanmak yasal olarak serbesttir fakat bu demek degildir ki herkes esrarkes :) Halk acik yerlerde uyusturucu kullanmak kesinlikle yasaktir. Uyusturucunuzu satin alirsaniz kesinlikle evinizde veya otel odanizda icmek zorundasiniz yoksa kurallar cok katidir, sinir disi edilirsiniz.

     Resimde de gorebileceginiz gibi, magic mushroom dukkanlarinda her mantarin altinda veya her otun altinda, ne tarz etki yarattigini yazan aciklamalar bulunur.

     Ayrica Amsterdam' in her bir kosesinde Sex Shoplari gorursunuz. Sanildiginin aksine, sadece ucuk kacik tiplerin katildigi kohne, pis yerler degil, aksine cok nezih sekilde yapilmis, insanlarin partnerleriyle birlikte gittikleri yada benim gibi merakli turistlerin ellerinde kamerayla iceriyi didik didik ettigi yerlerdir :)

      Benim alisveriste size tavsiyem merkezi caddelerden alisveris yaamayin, ara sokaklara girin. Merkezi caddeler daha turistiktir ve Hollanda' yi tam yansitmaz, ayrica cok pahalidir. Fakat ara sokaklara girdikce cok guzel dukkanlara ve cok uygun fiyatlara denk geleceksiniz ve siz de sasiracaksiniz. 
  
      Alisveris caddelerin en guzellerinden biri Leidsestraattir. Leidsetraat Leidseplein' e acilir. Leidseplein' de cok guzel kafeler, restaurantlar vardir ve bir suru sokak performansi sergilenir. Alisveris yorgunlugunuzu Hollanda' nin muhtesem kahvesinden icip, kucucuk lezzetli speculaaslarini yiyerek giderebilirsiniz. Ayrica unlu Amsterdam American Hotel de Leidsepleindedir.

                                       Bahsettigim arka sokaklardan bir tanesi 

                                        Leidsepleinde bir sokak performansi

                                                        American Hotel

                                     American Hotel onu, Leidseplein merkezi

                                             Buda 360 derece Leidseplein
  





10-  Albert Cuyp Markt :


   1905' ten beri Hollandanin en buyuk pazaridir. Icerisinde 260 dan fazla stant bulunur. Takidan, cicege, taze meyve sebzeden, kiyafete kadar akliniza gelebilecek her seyi alabileceginiz, muhtesem guzellikte bir pazardir. Fiyatlar kesinlikle pahali degildir, fakat belirtmeliyim ki Hollanda' nin hic bir yerinde pazarlik  yoktur. Pazar gunleri haric her gun sabah 9.00 dan aksam 17.00 ye kadar acik olan bu pazara gitmeden Amsterdam' dan ayrilmayin. Ayrica duydugum dedikodulara gore Lady Gaga da Hollanda' ya her geldiginde Albert Cuyp' a mutlaka ugrarmis, benden soylemesi :)

 (Ben Albert Cuypa daha gidemedigim icin internetten bir kac fotograf indirdim, kusuruma bakmayin)



 11- Vondel Park : 


1865 yilinda acilmis, cook eski ve mukemmel dogaya sahip, biraz Central Park tadinda, cok guzel bir parktir. Icerisinde openluchtheatre isimli acik hava tiyatrosu vardir. Belirli aylarda burada muhtesem konserler verilir...Ayrica Kralice Gunlerinde parkta cocuklar icin  aktiviteler duzenlenir.

                                                       Harika bir manzara

                         Burada oturup dinlenmek ne kadar guzel olurdu degil mi ? :)

                                Pablo Picasso' nun ozel balik portresi parktadir.

 

                                    Kralice Gununde parkta acilan acik market




12- Woonboot ( Yuzen Evler ) :


   Kanal turu yapacaksiniz yan taraflarda nehirin uzerinde yuzen evleri goreceksiniz. Bunlar goruntu olsun diye konulmus evler degiller, oncelikle onu soyleyeyim. Gercekten iclerinde insanlar yasiyor. Ayrica bazilari da hotel olarakta kullaniliyor. Gordugumde aklimdan kim burda kalmak istemez ki sorusu gecmisti :)
 

Simdilik benden bu kadar Sevgili seyirciler, Amsterdam Part 2 de gorusmek uzere hoscakalin, mutlu kalin :)

Opuldunuz....